Değişen Dünyaya Uyumda Öncü Departman: İnsan Kaynakları…

İnsan Kaynakları Departmanının işletmelerin yönetim stratejilerini oluşturmalarında oldukça önemli bir yeri vardır. Üstelik bir yönetim bilimi olan insan kaynaklarının mesleki etik ilkeleri de oldukça katıdır. İşletme ile işçi arasında tampon vazifesi görmesi gereken insan kaynakları departmanı çalışanları bu dengeyi nasıl oturtmaktadırlar?

Dünyada küreselleşmenin etkilerini inceleyen pek çok kurumun birleştiği ortak nokta “değişimin hızı” konusudur. Bu hıza ayak uydurabilen ülkeler kadar, o ülkelerin içinde konumlanmış firmalar da, ne kadar esnek bir yapılanmaya sahip olduklarına bakarak ayakta kalabilme güçlerini belirlemektedirler.

Bundan dolayı İnsan Kaynaklarının ilk işlevi esnek ve hızlı değişen süreçlere uyum sağlayabilecek personel gücünü oluşturmak, onları eğitmek, güçlü bir bilgi akışı oluşturmaktır. İnsan merkezli iş akışlarının yönetilmesi tüm birim yöneticilerinin birlikte ve uyum içinde çalışmasını gerektiren bir süreçtir. Bu aşamada çalışanların motivasyonlarının yüksek tutulması, iş tatmini, verimlilik artışı ile paralel gitmektedir. Örgüt amaçlarına başarı ile ulaşmak yine insan kaynağının doğru yönetim prensiplerinden geçmektedir.

Denge unsurunun sağlanmasında İnsan Kaynakları birim çalışanları işletme-devlet, işletme-işçi, işçi-devlet ilişkilerinin tarafsız koordinasyonunu sağlamaktadır. Kurum kültürünün başarı ile oturtulduğu işletmelerden işçi-işveren çıkar çatışmaları minimum düzeyde olacağı için denge daha kolay kurulabilmektedir. Çalışan bağlılığı, kalifiye iş gücünün yetişmesinin oldukça uzun zaman aldığı düşünüldüğünde son derece önemlidir. Beyin göçünün yaşanma oranını düşürmek için yapılacak faaliyetler yine İnsan Kaynakları birim çalışanları tarafından yönetilir.

Pek çok kaynakta İnsan Kaynaklarının değişik tanımlarına rastlamamız ve farklı bakış açılarının olması da oldukça geniş kapsamlı bir içeriğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Örgütsel yapılanmaya ve sektöre göre şekil alan bu uzmanlık alanı pek çok çatışmada tarafsız bakış açısı ile yasalara uygun düzenlemeler yapmaktadır. Özellikle de sorunları, kolaylıkla yayılabileceklerini bilerek, birey birey veya departman departman değil bir bütün olarak örgütsel bazda ele almak gerekmektedir.

Derslerimizde bahsettiğimiz Optimal (en uygun) denge noktası da yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı oldukça önemlidir. “Mükemmeli Yakalamak” hedefi her işletmede vardır. Ancak eldeki kaynaklar ile nasıl bir seyir izleyeceği işletme içindeki yönetim kademelerinin becerileri ile hız kazanmakta ya da yavaşlamaktadır. Dolayısıyla günümüz işletmelerinde otoriteye dayalı yönetim yerini uzmanlık alanlarına, takım çalışmasına ve işbirliğine bırakmaktadır.

İnsan Kaynakları Yönetiminin DENGE temelini iki amaca oturtmamız mümkündür:

  1. Verimliliği arttırmak
  2. İş yaşamının niteliğini yükseltmek

Fark edildiği gibi hem işçi hem de işveren tarafını temsil eden birer maddeden oluşuyor. İşletmelerin çözmeye çalıştıkları sorunlar veya öngörüde bulunmaya çalıştıkları riskler de bu iki maddenin alt açılımlarını oluşturuyor. Tıpkı SWOT analizi yapmak gibidir İnsan Kaynakları alanında çalışmak. İç analiz ve dış analiz birlikte yapılır. Güçlü ve zayıf yönler dengelenirken, tehditler ve fırsatlar da matrix yöntemi ile tüm sürece dâhil edilmelidir. İyi bir SWOT Anketi hazırlayın ve uygulayın, bakalım sizin çalıştığınız işletme ne durumda, birlikte inceleyelim.

İnsan Kaynakları Eğitimlerinde görüşmek üzere…

Deniz BEKMAN

İnsan Kaynakları Uzmanı